Archive for the 'Blog' Category

Page 2 of 53

Huawei Access Point Fit to Fat

Merhaba.

Bugün sizlere hakkında internette Türkçe içerik pek olmayan, ihtiyacınız olduğunda ilk etapta konuyla ilgili pek fikriniz olmadığını tahmin ettiğim bir konuda bilgi vermek istedim.

Sözü fazla uzatmadan konuya girelim.

Nedir bu fit to fat kavramı?

Normal şartlar altında üreticiler kurumsal Access Point ürünlerini, Access Control ürünleri ile birlikte çalışacak şekilde üretmektedirler. Bu sayede AC tüm AP leri tek noktadan yönetmenizi sağlar. Aynı zamanda Mesh teknolojisi gibi kavramlar için tüm cihazların birbirleri ile haberleşmelerini yönetecek bir komuta merkezine ihtiyaçları olacaktır.

Bazı durumlarda, kullanım senaryonuz doğrultusunda, AC olmadan AP cihazlarını çalıştırmanız gerekebilir. AC cihazının fiyatını da düşündüğümüzde bu tür senaryolara çokça rastlanmaktadır.

Huawei markası, AC ile çalışacak cihazlarının modunu Fit, bağımsız çalışacak cihazların çalışma modunu ise Fat olarak isimlendirmiştir. Cihazların default olarak Fit mode’da geldiğini düşünürsek, elinizde bir AC olmadan AP’yi kullanabilmeniz için, cihazı Fat moduna almak zorundasınız. Fakat bu iş sektör dışı birçok insanın yaptığınızı zannettiği, “Ne var canım alt tarafı iki yere tıklıyorsun” şeklinde olmuyor. Düşük maaş aldığınızı düşünüyorsanız muhtemel sebebi bu da olabilir :)

Elimize geçen Huawei 5130DN modelini incelemeye alıyoruz.

Cihazı ilk etapta networke dahil ettiğinizde, Fit mode da olduğundan mevcut networkünüzdeki DHCP servisinden IP alacaktır. Siz de bu yazıyı okumadan önce, yılların networkçüsü olarak, cihazın IP sini tespit ettikten sonra (bunu yapamayanlar da var), bir tarayıcı penceresi açıp, cihazın IP sini yazıp, kahvenizden bir yudum alıp Enter a basmış ve ardından bu yazıya ulaşmış olabilirsiniz. İlk etapta aklınıza acaba portu mu farklı gibi cingöz durumlar da gelmiş olabilir tabi. Bir de benim en sevdiğim cihaz bozuk deyip kaldırıp atanlar var. Espirileri uzatıp makalemizi hiç etmeden önce, gelelim teknik açıklamalarımıza.

Cihaz ilk etapta Fit mode da geldiği için bağımsız bir web arayüzüne sahip olmuyor. Bu nedenle cihazın konsoluna ulaşıp cihazı Fat mode’a almamız gerekiyor. Konsol arayüzüne ulaşmanın birkaç yolu var. Cihaz üzerindeki konsol portunu kullanabilirsiniz. Aynı şekilde ethernet kablosu ile direk bilgisayarınıza veya networkunuze dahil edip, cihaza SSH ile bağlanabilirsiniz. Evet işinizi kolaylaştıracak en sevindirici haber bu. Cihazın default login bilgilerini yine üreticiden edinebilirsiniz. “admin” “[email protected]” olma ihtimalini ilk etapta deneyebilirsiniz. Birçok seride bu kombinasyon kullanılmaktadır.

Cihazın CLI arayüzüne eriştikten sonra yapacaklarınızı adım adım yazmadan önce, cihazın Fat Mode yazılımını edinmeniz gerekiyor. Huawei’nin sitesinde cihaz modeli olarak aradığınızda dosyalarına ulaşabileceksiniz. Huawei yazılım indirme işlemi için bir hesap açmanızı ve cihazı register etmenizi isteyebilir. Cihazın mevcut yazılımına uygun olan dosyayı indirmeye özen gösterin. Şimdi geçelim komut satırında yapmanız gereken işlemleri sırayla yazmaya.

Öncelikle “display version” komutu ile cihazın mevcut sürümünü kontrol edin. Bu sürüm doğrultusunda uygun olan dosyayı edinin.

Ardından “system view” arayüzüne giriş yapıyoruz ve cihazın fit to fat mode geçişini hazırlamak için;

“ap-switch-mode prepare” komutunu giriyoruz. Bu işlem cihazı fat mode geçişe hazır hale getirecektir. Zira bu komutu girmeden önce “ap-switch-mode check” komutunu girerseniz, cihazın henüz hazır olmadığını göreceksiniz. prepare komutu sonrası cihaz 1 kez yeniden başlayacaktır. Yeniden giriş yaptıktan sonra “ap-switch-mode check” komutunu girip bu sefer gelen uyarının OK olduğunu gözleyebilrisiniz.

Şimdi sıra edindiğiniz dosyayı bir ftp, sftp veya tftp sunucusuna atmaya geldi. Bu işlemin nasıl olduğunu detaylı anlatmayacağım. Kendi bilgisayarınızı veya benim gibi cep telefonunuzu bu işlem için kullanabilirsiniz. İndirdiğiniz sıkıştırılmış yazılım dosyasından çıkan dosyaları sunucuda veya bilgisayarınızda uygun yere attıktan sonra, komut satırından bu dosyaya ulaşıp işlemi başlatmanız gerekiyor. Bu işlem için komutumuz,

“ap-switch-mode ftp DosyaAdı.bin ftp.sunucu.ip.adresi user pass port” şeklindedir. sftp veya tftp için komut setleri değişir, cli bilginiz ile kontrol edebilirsiniz.

Komutu başlatırken doğru dosya olduğunu kontrol edin zira sizden onay istemeyecek. İşlem direk başlayacak. Klasik elektrik kesmeyin uyarısı eşliğinde işlem devam edecek. Heyecan seviyorsanız elektriği kesebilirsiniz de tabi.

İşlem bitişinde gelen mesajla işlemin olumlu/olumsuz sonuçlandığını görebilirsiniz. Yeniden başlatmak zorunda olduğunuzu söyleyecek ve Y, Enter ardından restart etmesini bekleyeceksiniz.

Bu işlem sonunda cihaz aynı zamanda kendisini sıfırlamış oluyor. Yani artık DHCP üzerinden bir IP istemeyecek statik olarak 169.254.1.1 IP sini alacak. Kendinizi bu subnet e dahil ettikten sonra cihaza artık web arayüzünden erişebilirsiniz.

Hayırlı olsun, bağımsız şekilde çalışacak şekilde yapılandırılmış bir Huawei AP ye sahipsiniz.

Tabi cihazın gerçek kurumsal kimliğinden faydalanmanız için AC kullanmanız gerektiğini tekrar belirteyim.

İyi çalışmalar dilerim.

 

Gelen Aramalar:

  • bu arşivi aç

Profesyonel IT Destek Hizmetleri

Merhabalar.

IT alanında kişi ve kurumlara, profesyonel destek vermekteyim.

Özellikle IT çalışanları ve yöneticilerinin, kurumları bünyesinde karşılaştıkları durumlar ile ilgili tarafımdan destek alabileceklerini belirtmek isterim.

Referans olarak, uzun zamandır “Sunucu Optimizasyonları” alanında çalışmalar gerçekleştirdiğim konuma göz atabilirsiniz.

Merhabalar,

Optimizasyon konusunda, Web Serverlar dışında, farklı görev ve amaçlar için oluşturulmuş ister sanal ister fiziksel her türlü sunucular ve sanallaştırma sistemlerikonusunda da tarafımdan destek alabilirsiniz.

Kurumsal firmalar çatısı altında bulunan Domain Controller, File Server, WSUS, SMB Server, WDS Server, DHCP Server, DNS Server, Proxy Server, IIS Server, Backup Server vb. sistemler için de tarafımdan danışmanlık alabilirsiniz.

Ayrıca kurumunuz çatısı altında yaşadığınız her türlü, Windows & Linux problemleriniz için ve Firewall, Router, Switch konfigurasyonlarınız için yine tarafımdan profesyonel destek alabilirsiniz.

Proxy Server kurallarınız, ePO, DLP gibi Domain bazında Antivirüs yönetimi yaptığınız sistemlerle ilgili yaşadığınız sorunlar ile ilgili ve Load Balancing, Bandwith Monitoring konuları ile ilgili de tarafımdan profesyonel destek alabilirsiniz.

Active Directory yönetimi konusunda da her türlü konuda tarafıma ulaşabilirsiniz.

Aynı şekilde var ise mevcutta kullandığınız Bulut Santral, IP Telefon, Voip altyapılarınız ile ilgili de tarafımdan destek alabilirsiniz.

Uzun sözün kısası, sadece bireysel değil, kurumsal anlamda yaşadığınız her türlü IT & Network & Veri Merkezi Yönetim, Yönetilebilir Router & Switching, Firewall konfigürasyon ihtiyaçlarınız için tarafımdan profesyonel teknik destek ve danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Uzaktan çözümlere ek olarak, Türkiye genelinde yerinde çalışmalar da gerçekleştirmekteyim.

İyi çalışmalar dilerim.

LinkedIN : https://www.linkedin.com/in/cihan-culha/

Türk İnsanı ve “Danışmanlık”

Merhabalar. Bugün yine size sizi anlatacağım bir yazıyla birlikteyiz.

Gün geçmiyor ki tarafıma mail, telefon, mesaj, facebook, twitter, instagram, Skype ve sitelerimin iletişim platformları aracılığı ile soru gelmesin.

Bu soruların temelini, en az paraya en iyisini nasıl alırım fikri oluşturuyor. Bana soru sormak “bedava” olduğu içinse mesaj kutularım dolup taşıyor. Ben tek konuda uzman olmadığım için sorular çok çeşitli konularda oluyor.

Bunlar genel olarak,

  1. Otomotiv modifiyesi ve araç yazılımları (Chip Tuning)
  2. Telsiz Ekipmanları ve Teknolojileri
  3. Sunucu Optimizasyonları
  4. Wi-Fi Ekipmanları
  5. Spor, Sağlıklı Yaşam, Vücut Geliştirme ve Crossfit
  6. Takip Sistemleri, Xray Cihazları, Güvenlik Ekipmanları, Bilgisayar Donanım ve Yazılımları vb. daha aklıma gelmeyen şeyler.

Bana bu konular hakkında ısrarla soru sorulmasının sebebi tabi ki bu konulardaki uzmanlığımı gizlemeyip, örneğin bu blogtaki gibi birçok konuda yazdığım yorumlar ve verdiğim bilgilerdir. Peki ben yıllarca bu paylaşımları hava atmak veya kendimi tatmin etmek için mi yaptım? Tabi ki hayır. Ben kendimi bu konularda, bir gün bilgimi paraya çevirebilirim düşüncesiyle, gece gündüz demeden, okuyarak, araştırarak ve çalışarak geliştirdim fakat sonucunda ne oldu gelin inceleyelim. Sanırım hayatım boyunca hesaba katmadığım şey Türkiye’de ve Türk insanıyla yaşıyor olduğum oldu.

İnsanların bana soru sorarken, %90 oranında bana para kazandırmak istemediğini fark ettim. Bunun temel sebebini aslında hala merak etmekteyim. Eş, dost, arkadaş, akraba çevrenizin size para kazandırmamak istemesini artık anlıyorum. Türk toplumunda, gelir düzeyi yüksekliği, hava atma, aşağılık psikolojisinden kurtulma, kendini iyi hissetme, başkalarını aşağılayabilme, kendisinden daha kötü durumdakilere bakıp mutlu olma durumları ile direkt ilişkili olduğundan, ben etrafımda, etrafındaki insanlar kendisinden daha zengin olacak korkusuyla yaşayan onlarca insan görmekteyim.

Ben Adana’da ikamet ediyorum ve çevremin %90 ının bu durumu yaşadığını net görüyorum. Yani arkadaşı kendisinden daha zengin olacak korkusuyla yabancıya iş yaptıran veya, piyasası neyse arkadaşlığını yarı fiyatına yapmaya zorlayan insanlar tanıyorum. Arkadaşı fazla para kazanacak diye ödü korkan insanları net şekilde tanımaktayım. Ya da arkadaşı olduğu için başkasına biçtiği tutarın yarısına çeyreğine iş yapmak zorundaymış gibi bir algıyı çok görüyorum. Buradan çıkardığım dersler;

  1. olarak bu düşünceye sahip olan şahsın yaptığı iş ile herkesi kazıkladığını bilmesi.
  2. Yukarıda da bahsettiğim gibi eşinin dostunun para kazanmasını istememesi

Ne kadar da acınası bir durum değil mi? Malesef gelişmeyi bir türlü beceremeyen Türkiye’nin gelişememe sebeplerinin başında gelen bir durumdur bu. Malesef ülkemizi yöneten sistemler ve politikalar da, halkın böyle davranmasın yıllarca pohpohlamış ve toplumu bu hale getirmiştir. Peki bu durumdan rahatsız olan ben gibilere ne olmuştur? Gelin devam edelim.

Şayet siz de benim gibi çocukluğundan bu yana zekası ve bilgisi ile öne çıkan bir insan olduysanız, sosyal ilişkilerde veya bedensel icraatlerde ya da yalan, dolan gerektiren sıcak satış konularında kendinizi geliştirmemiş ve bu gelişime gerek duymamışsınızdır. Sonucunda bakalım ne oluyor?

Herkesin soru sormak için ilk aklına gelen fakat kat-i surette para kazandırılmak istenmeyen bir adama dönüşmüşsünüzdür. Sanırım insanlar bilgisini ve uzmanlığını kıskandıkları insanlara soru sorarken çekinmemekle birlikte, bu kıskançlıkları onların para kazanmalarını da istememektedir.

Ben bu durumları geç farkettim ya da farkettiysem de sağlık sorunlarım sebebiyle bir türlü önlemini alamadım. Son yıllarda satış öncesi desteği tamamen bırakmış durumdayım. Yani bana gelen sorulara direk o konuyla ilgili sattığım ürün veya hizmetin linki ile yanıt veriyor, sipariş geçebilirsiniz şeklinde dönüş yapıyorum. Artık tarafımdan ürün / hizmet almayan kimseye ön destek vermiyorum. Bana ulaşmayı düşünüyorsanız lütfen bu durumu göz önüne alınız. Bilgiyi benden alıp , parayı başkasına kazandıran insanlar ile ilgili daha önce yazıp çizdiğim birçok yazım bulunmaktadır.

Siz siz olun, bir konuda size kim bilgi verdiyse, kim yardımcı olduysa, kim bilgisini paylaştıysa alış verişi de ondan yapın ya da o kişi o ürünü satmıyorsa bile, sizden para talep etmediyse bile, o kişiye lütfen danışmanlık bedelini ödemeye çalışın. Kişi alır / almaz o onun bileceği iştir fakat siz bir insandan bilgi aldıysanız ona ya bir jestte bulunun ya da daha güzeli kişiye nakit ödeme yapın, zira jestler de karın doyurmamaktadır.

Neden bu durum geçerli anlatayım?

Sizler iş güç sahibi, yaptığınız işler karşılığında maaşlar alan, paralar kazanan insanlarsınız. O merak ettiğiniz konuda sizden daha bilgili olan kişi, bir işi, maaşı, sabit geliri olmadığı için büyük ihtimalle o konuda uzmandır. Siz işinizden fırsat kalmadığı için o konuyu araştıramazsınız zaten ihtiyacınız da olmaz zira paranız vardır. Fakat sorduğunuz kişinin çok fazla boş zamanı vardır yani işsizdir, maaşsızdır, parasızdır. Onun tek sahip olduğu şey bilgidir ve ondan bir şeyler satın alırsanız ödeyeceğiniz paradır. Ben bu satırları yazmak zorunda kaldığım için çok üzülüyorum fakat günümüz bencil Türk Toplumuna bunları belirtmek zorundayım. Kurunun yanında yaş yanar. Ben böyle değilim diyenler için ne mutlu. Fakat benim karşıma çıkan 10 kişinin 9’u malesef böyle.

Sözün özü, mesela telsiz ihtiyacınız var ve bir uzman buldunuz mesela ben. Şayet benden telsiz almayı düşünmüyorsanız veya benim sattığımdan 1-2$ daha ucuz bulunca hop diye kayacaksanız rica ediyorum bana ulaşmayın soru sormayın. Benim bilgimi 1-2$ için veya 5-10$ için satacak karakterde iseniz lütfen tanışmayalım görüşmeyelim. Bu ülke, bilginin mal ve hizmetten daha önemli olduğunu anlayana kadar kesinlikle gelişim gösteremeyecek. Avrupalı yapacak, biz satın alacağız ve adamlara imrenip duracağız. Asla ve asla Türkler ürettikleri mal ve hizmetleri dünyaya duyuramayacak. Çünkü Türkün Türkten başka düşmanı malesef yok. En azından ekonomik olarak böyle.

Zihnimde trilyonlarca uzmanlık bilgisiyle, meteliğe kurşun attığım şu günlerde; güzel mi güzel maaşları olan beyaz yakalı arkadaşların veya ticaret erbabı olmuş yalan makinası patronların sorularına cevap vermek için can atmıyorum.

Benden ister gıcık alın, ister saygı duyun hiç önemli değil. Zira sizin bana olan veya olmayan sevginizle malesef marketten alış veriş yapamıyor, ev kiramı ödeyemiyorum.

Ben senden sadece bilgi almak istiyorum diyen şahıslar için ise, seve seve danışmanlık veririm. Tabi elle tutulmayan, gözle görülmeyen, bilgi dediğimiz şeye para vermeye hazırsa.

Hepinize bilgi sahibi olmaya asla ihtiyaç duymayacağınız, maaşlarınızın düzenli olarak yattığı günler dilerim.

Ülkemiz batıyor batmıyor kimin umurunda, maaşınız yatıyorsa sorun yoktur.

Şık restoranlarda yemekler yediğiniz, güzel arabalara bindiğiniz, şatafatlı evlerde oturduğunuz, en güzel otellerde tatil yaptığınız günler dilerim.

Sevgiler, saygılar.




Culha.NET